#Acı
Quotes about acı
Acı, a Turkish word that translates to "pain" or "sorrow" in English, is a profound and universal human experience that resonates deeply across cultures and languages. It represents the emotional and physical discomfort that life inevitably brings, whether through personal loss, heartbreak, or the challenges of everyday existence. Despite its often negative connotation, acı is a powerful catalyst for growth and transformation. It is through experiencing pain that individuals often find strength, resilience, and a deeper understanding of themselves and the world around them.
People are drawn to quotes about acı because they offer solace and validation during difficult times. These quotes encapsulate the shared human experience of suffering, reminding us that we are not alone in our struggles. They provide comfort by articulating feelings that are often hard to express, offering wisdom and perspective that can help us navigate through our darkest moments. Moreover, quotes about acı can inspire hope and healing, encouraging us to embrace our pain as a necessary part of the journey toward personal growth and emotional maturity. In this way, acı becomes not just a source of suffering, but also a wellspring of strength and insight.
haz ve acının cennet ve cehennemle hiçbir ilgisi yoktur. haz ve acı- pöh! karanlıkta, senin teoloğunun esrimesinin muhammet’in hurilerinden ne farkı vardır ki. erkekler ve kadınların haz ve acı üzerine kurdukları bu pazar onların üzerindeki hayvan damgasıdır. kendisinden geldikleri hayvanın onlar üzerindeki damgası. acı! acı ve haz, bunlar sadece toz toprak içinde yuvarlandığımız sürece işe yarar.
Bazen insan ruhu yüzünü geceye döner ve o zaman hiç güneş doğmaz. Gün bir döngü değil, monoton bir çizgi halini alır ve dünya tıpkı bir kâğıt gibi dümdüz olurken, hayat engebeli olmaktan çıkıp engebenin kendisine dönüşür. Kötü günler denen vakitlerdir bunlar. Aslında ölü günler denmesi gereken, her insanın, ömrünün değişik zamanlarında içine düştüğü bataklık günleridir. Hatıralarda hep çok siyah, az beyaz ve hiç renkli olarak yer eden, doğduğuna pişman olma zamanları...
İnsan bazen uzaklarda aradıklarını, burnunun ucundayken göremez. Mutluluklar, yanaklarını sıyıran rüzgârlar gibi ıskalar insanı, o yağmurlardan kaçarken. Oysa her yağmur, gökkuşağını da yanında getirir.
bu kadar acı ve çoğunun yaptığıekmek kurusu basmak yaraya ve yatışmakbilir misin sen yüceyle atışmak kadar karasınıbilir misin tüy kadar hafifken nedir toprağa bağlanmak
Yaşamı dans ettirecek kadar müziğimiz kalmamıştır içimizde, işte bu. Tüm gençlik daha şimdiden dünyanın öbür ucunda gerçeğin sessizliğinde ölüvermiştir. Peki dışarıda nereye gidilebilir ki, soruyorum size, içinizde yeterli miktarda çılgınlık kalmamışsa? Gerçek, bitmek bilmeyen bir can çekişmedir. Bu dünyanın gerçeği ölümdür. Seçim yapmak gerek, ya ölmek ya da yalan söylemek. Bense asla kendimi öldüremedim.
Acı, acı içindeki canlı düşüncedir. Bu düşünceyi değiştirmek için irade gücü göster, onu silkip at, şikayet etmeyi bırak; acı kaybolup gidecektir. Bir bilgin ya da sadece düşünen, kafası çalışan bir kimse, diğerlerinden tam da acıyı küçümsemesiyle ayrılır. Bu kişi her zaman halinden memnundur ve hiçbir şeye şaşırmaz.